5 Ekim 2010 Salı

Adamın biri Konya'da Mevlana'yı ziyarete gider ve ona bir tane kuzu götürür.
Mevlana kuzuya gönül gözüyle bakar ve onun helal parayla alınmadığını anlar,
hediyeyi kabul etmez..
Aynı adam bunun üzerine kuzuyu alır Hacı Bektaş'a götürür, o da kuzunun durumunu anlamakla
beraber ,başka bir hayır için kuzuyu kabul eder.
O zaman adam sorar:
Hazretim bu kuzuyu Mevlana'a ya götürdüm kabul etmedi !
Hacı Bektaş cevap verir :
Evladım ,Mevlana gayet saf bir altın gibidir .Bünyesi yabancı madde kabul etmez.
Adam bunun üzerine tekrar Konya'ya dönüp Mevlana'nın huzuruna varır.
Hacı Bektaş'ın kuzusunu kabul ettiğini söyler ,bunun üzerine Mevlana:
Oğlum Hacı Bektaş büyük bir denizdir,böyle ufak lekeler ,haramlar o denizde
kaybolur gider .Der.

İşte böyle bir zamanlar bu toprakların bilen insanları ,birbirlerine karşı bu kadar zarif ve
saygılıydılar...
Zaman zaman ekranda gördüğümüz sözüm ona aydın ve profların kulakları çınlasın.

Hiç yorum yok: