ATATÜRK'ÜN UŞAGINDAN DEVAM.

Bir gün yine Atatürk tarihle ilgili kalın bir kitap okuyordu.
Bir sürü devlet sorunu dururken atatürk ün kitap okudugunu
gören Vasfi çınar Atatürk e söyle dediğini duydum:
Paşam tarihe kafanı yorma 19 mayısta kitap okuyarak mı Samsuna çıktın?
Atatürk gülümseyerek:
Ben çocukken fakirdim,elime 2 kuruş geçse 1 kuruşunu kitaba verirdim .
öyle olmasa bu yaptıklarımın hiç birini yapamazdım.





ATATÜRK ÜN SOFRASINDAN
Atatürk ün sofrasında bazen dalkavuklar olurdu.
bir gün Salih Bozok kendisine:
Paşam bazen danıştıklarının içinde öyleleri var ki nasılsa görüşlerine
katılmayacaksın ,niye danışırsın ?
Atatürk söyle cevapladı:
Bazen hiç umulmadık adamlardan öyle seyler ögrenmişimdir ki,
hiç bir kanaati hakir görmemek gerekir,kendi kararımı uygulayacak bile olsam
herkesi dinlemekten zevk alırım kimse beni bu zevkten mahrum edemez.



AMERİKALI GAZETECİYLE
1935 Yılında amerikanın tanınmış gazetecilerinden Gladys Baker
sizin için diktatör diyorlar diye sormuştu Atatürk te:
diktatör degilim ,kuvvetli oldugumu söylüyorlar,bu dogrudur .
Arzu edipte yapamayacağım iş yoktur.
Ben zoraki ve insafsısca hareket bilmem.
Bence diktatör digerlerinin iradesine ram edendir.
en kalpleri kırarak degil ,kalpleri kazanarak hükmetmek isterim.




KİMSE ONUN KADAR GÜZEL ALLAH DİYEMEZ.
Atatürk çok dindar degildi ,yanında calıstıgım sürece namaz kıldığını
görmedim.
Bazen mevlüt dinledigi olurdu,
mevlitin miraç bölümümde "göklere çıktı Mustafa "denince gözleri yaşarırdı

Bir gün sofrasında peygamberlerle ilgili konu acılmısti
Atatürk elini masaya indirerek :
Bu bahsi kapatın peygamberleri küçültmek isterseniz kendiniz küçülürsünüz dedi

Bence allaha inanıyordu .onu çekemeyenler dinsiz yakıştırmasını yapmıştır,
Bazen yanlız kalınca öyle bir Allah derdi ki ,
kimse onun gibi allah diyemez.
Bir yaz aksamı sabaha kadar süren bir yemek sabahı,
manevi kızlarından Nebile hanım sofrada sabah ezanı okumuştu
Atatürk ün başını yukarı kaldırıp ,yanaklarından yaş süzüldügünü gördüm.
Bir gün sofrasındakilere dönüp:
bana Allahin büyüklüğünü anlatırmısınız?
çoğu ipe sapa gelmez bir seyler söyledi.Atatürkte söyle cevapladı,
Hepiniz tanrı yı ayrı ayrı görüyor ve büyütüyorsunuz.
Anlaşılan Allah, herkesin kafası kadar büyüktür.






SAMSUNA NEDEN ÇIKMIŞ?

Profosör Afet hanım ,tarih dersinde ögrencilerden birini derse kaldırır.
Atatürk ün Samsuna neden çıktığını sorar?
Cocukta söyle cevaplarlar:
Menfeat icabı eger Samsuna çıkmasaydı ,onu öldüreceklerdi.
Afet hanım sinirküpü olmuş bu cevap karsısında,
bunu Atatürk e anlattı.
Atatürkte afet hanıma dönerek :
Cocuk haklı ona 0 degil tam numara vermeliydin demişti.



KÖYLÜNÜN ESSEGİ.
Bir gün Atatürkle geziye çıkmiştık köpegi foks da yanımızdaydı.
Birden ne oldugunu anlamadan bir köylü elindeki sopayı foksa dogru salladı.
Sen çıldırdın mı be adam diye çıkıştım.
Köylü dikleserek ne olmuş yani ,dedi
Bana bak o Gazinin köpeği dedim,
Bunun üzerine köylü istifini bozmadan :
O Gazi nin köpegiyse bu da benim essegim .gazi köpek bulur ama ben bir daha eşşek bulamam.
Bu sırada yanımıza yaklaşan Atatürk
ne oluyor orda diye? seslendi.
Ben olayı anlatınca atatürk bana dönüp:
dogru söylüyor, bir daha nereden essek bulacak deyip beni susturmustu.



MODA KOYUNDA
Bir yaz akşamı motorla moda koyunda geziye çıktık.
Atatürk işikları söndüründe kimse görmeden mehtapta keyif yapalım dedi.
Fakat 15 dakika geçmedi ki çevremizin sandallarla sarıldığını gördük.
Atatürk ısıkları yakın nasılsa yakalandık dedi.
Her taraf sandal doldu herkes atatürke sevgi gösterisindeydi.
Atatürk sandallara dönüp
Size ne ikram edeyim ?diye sordu.:
Paşam seni isteriz diye bagırmaya basladı.
Atatürk bunun üzerine :
motorda ne kadar içki varsa halka dağıt,
Banada bir şise bırak dedi.
sonra halka dönüp alafranga mı ,alaturka mı istersiniz? diye sordu.
daha sonrada:
Vatandaşlarım ...Buna rakı derler .vaktiyle padişahlar gizli içerdi.
Ben açık içiyorum sizde benimle beraber içiyorsunuz .Hepimiz esitiz ,ben rakı içerim,
sunu bunu yaparım evet hepsini yaparım.Neticede bende sizin gibi bir insanım,sizden
fazla degildir yaptıklarım.