12 Mayıs 2011 Perşembe

Birkaç yüzyıl önce Papa bütün Yahudilerin Roma'yı terk etmeleri
gerektiğine karar verir. Doğal olarak Yahudi toplumundan büyük bir
tepki gelir. Bunun üzerine, Papa ile Yahudi toplumundan önde gelen
birisiyle karşılıklı dini bir müzakere yapmalarını önerir. Yahudiler
kazanırsa kalacaklar, Papa kazanırsa gidecekler. Yahudiler çaresiz
kabul eder ve temsilci olarak Moiz'i seçerler. Ancak Moiz'in Papa ile
aynı dili konuşamaması nedeniyle müzakere de konuşmak yerine sadece
işaret dilinin kullanılmasını teklif ederler. Papa kabul eder.
Müzakere günü geldiğinde iki taraf karşılıklı yerlerini alırlar ve
karşılıklı olarak bir süre bakıştıktan sonra Papa elini kaldırarak üç
parmağını gösterir. Buna karşılık Moiz tek parmağını kaldırır.
Papa parmaklarını sallayarak başının etrafında çevirir. Moiz ise
parmağıyla yeri işaret ederek oturduğu yeri gösterir.
Papa yanındaki çantadan bir parça ekmek ve şarap çıkartınca Moiz de
bir elma çıkartır.
Bunun üzerine Papa ayağa kalkarak : 'Ben pes ediyorum, Yahudiler
kalabilirler' der.
Müzakere sonrasında Papa'nın etrafına toplanan kardinaller Papa'ya ne
olduğunu sorduklarında Papa;
- Ben önce 3 parmağımı gösterip Kutsal Üçlüyü işaret ettim. Buna
karşılık o bana tek parmağını gösterip her iki dinin de tek tanrıyı
tanıdığını soyledi. Ben parmaklarımı sallayıp başımın etrafında
çevirerek tanrının bizim etrafımızda olduğunu gösterdiğimde o da
oturduğu yeri işaret ederek tanrının onların durduğu yerde de olduğunu
işaret etti. Ben kutsal ekmek ve şarap çıkartıp tanrının bizim
günahlarımızı bağışladığını göstermek istediğim zaman da hemen bir
elma çıkartıp bana ilk günahı hatırlattı. Herifin her şeye bir cevabı
var. Ne yapabilirdim ki?
Aynı sırada Yahudi cemaati de Moiz'in etrafını sarmış ona nasıl
başardığını soruyorlardı. Moiz:
- Önce bana 3 parmağını gösterip 3 gün içinde burayı terk etmemizi
istedi. Ben de ona bir tekimizin bile ayrılmayacağımızı söyledim.
Sonra bütün şehrin Yahudilerden temizleneceğini söyledi. Ben de, hiç
bir yere gitmeyip olduğumuz yerde kalacağımızı söyledim.
- Sonra ne oldu? diye kalabalık heyecanla sordu.
- Valla,sonrasını ben de pek anlamadım. Adam biraz hiddetlendi ve öğle
yemeğini çıkarttı. Bunun üzerine ben de benimkini çıkarttım. Hepsi
bu!...

3 yorum:

Hatsumomo dedi ki...

Valla öyle :) Neslin'cim .
Senin yorumunu hala yayınlamadı nedense.

MAVİ TUTKU dedi ki...

Nasıl bir yanlış anlama..nasıl bir şans.

Hatsumomo dedi ki...

Kimbilir ,bizim kaç kere başımıza gelmştir farkında bile olamamışızdır :)