6 Ocak 2009 Salı

HER BÜYÜK BAŞARI,YANAN BİR YÜREGİN HİKAYESİDİR.

Atatürk le ilgili yazılan bir çok hikaye var tabi:
asagıda yazacaklarım Atatürk e 12 yıl uşaklık yapmış olan
Cemal Granda nın anılarından derledim.
bir insanı en iyi yanında çalışanın tanıyacağına inanıyorum,

gece gündüz olan beraberlik anlatımlarını daha degerli kılıyor bence .




AMSTRONG AZ BİLE YAZMIŞ.
Amstrong adlı bir yazar Atatürkle ilgili yazdığı bir kitapta,
onun içki alemlerine deginerek olumsuz ve yakışıksız yüklenmelerde bulunuyordu.
hükümet bu yüzden kitabın yurda sokulmasını yasaklamıştır.
o dönemin cumhurbaskanlıgı umumi katibi Hikmet Bayur Atatürk e ingilizce
çevirisini yaparak okur.
fakat bir kaç sayfa atladığını görür.
bayur mırın kırın eder,atatürk ısrar edince çevirir.
paşam sizin kastamonuda şapkayı basınıza giydiğinizi anlatırken agır
kelimeler kullanmış der.atatürk söyle cevaplar:
İnsanlara bazen hayvan sıfatları yakıştırır aslan gibi deriz,
canı istemiş öyle düşünmüs bizi, bayagi eglenceli bir kitap
hükümet yasaklamakla hata etmiş der(özgüven budur bence benim sahsi yorumum)



HALKIN EKMEĞİYLE OYNAMAYIN.
İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ
Paşam heberiniz olsun ekmeğin fiyatını artırdık
ve neden yaptıklarını açıklar 5 kuruştan 7 kuruşa çıkarmışlardır.
Atatürk :
Ne yaptiniz Vali bey ,fakir milletin zaten yemek için sadece ekmegi var
onamı göz diktiniz bula bula fakirin ekmeğini buldunuz artıracak.
artıracagınıza elinizden geliyorsa yüz paraya indirin lütfen.(kimilerinin
kulakları çınlasın lüks pırlanta elmasdan kdv yi kaldıranlarda var)




KOMÜNİZM VE DEMOKRASİ
Bir klasik akşam sofrasında bu ikisi tartışılır sıra atatürk e gelince
İkisinin arasındaki fark şudur:
mermer ,temiz bir salon içinde çıplak uzanmış güzel bir kadın,
kadının üzerine bir tül örtülmüş
Bu tül işte demokrasidir,tülü kaldırırsanız altından komünizm çıkar
fark budur.




MASONLUK
Yine Atatürk ün bir aksam sofrasında
Mim Kemal Öke masonluğu övmektedir.
Atatürk dinledikten sonra :
bir zamanlar bir arkadasim beni cemiyete götürdü.
Ne oldugunu anlamadan kendimi mermer bir salonda buldum
yüzlerini tam göremediğim kişiler vardı.
Daha geniş bir salona aldılar bizi salonda kalabalık toplanmış
kılıçlı bir tören yapılıyordu.
Kılıçların arasından geçip kutsal bir kitaba el bastık.
bir daha o binaya ne gittim nede ugradım
benim masonlugum bundan ibaret.
Ve Mim Kemal e döner
Reisiniz kim?
Mim Kemalde zatıaliniz deyince Atatürk:
Ben mason cemiyetine girmem,çünkü başkalarının prensiplerine degil
ancak kendi prensiplerime uyarım der ve konuyu kapatır.



NAZIM HİKMET E DAİR
Yine bir aksam sofrasında,
plakta bir siir calmaya baslar
Ataturk bu nedir .Çelebi efendi? der,
Nazım Hikmet siiri diye cevaplar ,çelebi,
simdi nerde bu adam ?
Bursa hapisanesinde
bunun üzerine Atatürk:
şimdi bu adamı dısarı çıkarsak ,bizimle çalış desek
gelmez .Halk fıkrasına sokalım desek girmez.
girdiği zaman küçüleceğini sanır.kendisinde büyüklük duygusu var.



Üzgünüm yoruldum bu günlükte bu kadar...Atatürk le ilgili yazılan bir çok hikaye var tabi:
asagıda yazacaklarım Atatürk e 12 yıl uşaklık yapmış olan
Cemal Granda nın anılarından derledim.
bir insanı en iyi yanında çalışanın tanıyacağına inanıyorum,

gece gündüz olan beraberlik anlatımlarını daha degerli kılıyor bence .




AMSTRONG AZ BİLE YAZMIŞ.
Amstrong adlı bir yazar Atatürkle ilgili yazdığı bir kitapta,
onun içki alemlerine deginerek olumsuz ve yakışıksız yüklenmelerde bulunuyordu.
hükümet bu yüzden kitabın yurda sokulmasını yasaklamıştır.
o dönemin cumhurbaskanlıgı umumi katibi Hikmet Bayur Atatürk e ingilizce
çevirisini yaparak okur.
fakat bir kaç sayfa atladığını görür.
bayur mırın kırın eder,atatürk ısrar edince çevirir.
paşam sizin kastamonuda şapkayı basınıza giydiğinizi anlatırken agır
kelimeler kullanmış der.atatürk söyle cevaplar:
İnsanlara bazen hayvan sıfatları yakıştırır aslan gibi deriz,
canı istemiş öyle düşünmüs bizi, bayagi eglenceli bir kitap
hükümet yasaklamakla hata etmiş der(özgüven budur bence benim sahsi yorumum)



HALKIN EKMEĞİYLE OYNAMAYIN.
İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ
Paşam heberiniz olsun ekmeğin fiyatını artırdık
ve neden yaptıklarını açıklar 5 kuruştan 7 kuruşa çıkarmışlardır.
Atatürk :
Ne yaptiniz Vali bey ,fakir milletin zaten yemek için sadece ekmegi var
onamı göz diktiniz bula bula fakirin ekmeğini buldunuz artıracak.
artıracagınıza elinizden geliyorsa yüz paraya indirin lütfen.(kimilerinin
kulakları çınlasın lüks pırlanta elmasdan kdv yi kaldıranlarda var)




KOMÜNİZM VE DEMOKRASİ
Bir klasik akşam sofrasında bu ikisi tartışılır sıra atatürk e gelince
İkisinin arasındaki fark şudur:
mermer ,temiz bir salon içinde çıplak uzanmış güzel bir kadın,
kadının üzerine bir tül örtülmüş
Bu tül işte demokrasidir,tülü kaldırırsanız altından komünizm çıkar
fark budur.




MASONLUK
Yine Atatürk ün bir aksam sofrasında
Mim Kemal Öke masonluğu övmektedir.
Atatürk dinledikten sonra :
bir zamanlar bir arkadasim beni cemiyete götürdü.
Ne oldugunu anlamadan kendimi mermer bir salonda buldum
yüzlerini tam göremediğim kişiler vardı.
Daha geniş bir salona aldılar bizi salonda kalabalık toplanmış
kılıçlı bir tören yapılıyordu.
Kılıçların arasından geçip kutsal bir kitaba el bastık.
bir daha o binaya ne gittim nede ugradım
benim masonlugum bundan ibaret.
Ve Mim Kemal e döner
Reisiniz kim?
Mim Kemalde zatıaliniz deyince Atatürk:
Ben mason cemiyetine girmem,çünkü başkalarının prensiplerine degil
ancak kendi prensiplerime uyarım der ve konuyu kapatır.



NAZIM HİKMET E DAİR
Yine bir aksam sofrasında,
plakta bir siir calmaya baslar
Ataturk bu nedir .Çelebi efendi? der,
Nazım Hikmet siiri diye cevaplar ,çelebi,
simdi nerde bu adam ?
Bursa hapisanesinde
bunun üzerine Atatürk:
şimdi bu adamı dısarı çıkarsak ,bizimle çalış desek
gelmez .Halk fıkrasına sokalım desek girmez.
girdiği zaman küçüleceğini sanır.kendisinde büyüklük duygusu var.



Üzgünüm yoruldum bu günlükte bu kadar...Atatürk le ilgili yazılan bir çok hikaye var tabi:
asagıda yazacaklarım Atatürk e 12 yıl uşaklık yapmış olan
Cemal Granda nın anılarından derledim.
bir insanı en iyi yanında çalışanın tanıyacağına inanıyorum,

gece gündüz olan beraberlik anlatımlarını daha degerli kılıyor bence .




AMSTRONG AZ BİLE YAZMIŞ.
Amstrong adlı bir yazar Atatürkle ilgili yazdığı bir kitapta,
onun içki alemlerine deginerek olumsuz ve yakışıksız yüklenmelerde bulunuyordu.
hükümet bu yüzden kitabın yurda sokulmasını yasaklamıştır.
o dönemin cumhurbaskanlıgı umumi katibi Hikmet Bayur Atatürk e ingilizce
çevirisini yaparak okur.
fakat bir kaç sayfa atladığını görür.
bayur mırın kırın eder,atatürk ısrar edince çevirir.
paşam sizin kastamonuda şapkayı basınıza giydiğinizi anlatırken agır
kelimeler kullanmış der.atatürk söyle cevaplar:
İnsanlara bazen hayvan sıfatları yakıştırır aslan gibi deriz,
canı istemiş öyle düşünmüs bizi, bayagi eglenceli bir kitap
hükümet yasaklamakla hata etmiş der(özgüven budur bence benim sahsi yorumum)



HALKIN EKMEĞİYLE OYNAMAYIN.
İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ
Paşam heberiniz olsun ekmeğin fiyatını artırdık
ve neden yaptıklarını açıklar 5 kuruştan 7 kuruşa çıkarmışlardır.
Atatürk :
Ne yaptiniz Vali bey ,fakir milletin zaten yemek için sadece ekmegi var
onamı göz diktiniz bula bula fakirin ekmeğini buldunuz artıracak.
artıracagınıza elinizden geliyorsa yüz paraya indirin lütfen.(kimilerinin
kulakları çınlasın lüks pırlanta elmasdan kdv yi kaldıranlarda var)




KOMÜNİZM VE DEMOKRASİ
Bir klasik akşam sofrasında bu ikisi tartışılır sıra atatürk e gelince
İkisinin arasındaki fark şudur:
mermer ,temiz bir salon içinde çıplak uzanmış güzel bir kadın,
kadının üzerine bir tül örtülmüş
Bu tül işte demokrasidir,tülü kaldırırsanız altından komünizm çıkar
fark budur.




MASONLUK
Yine Atatürk ün bir aksam sofrasında
Mim Kemal Öke masonluğu övmektedir.
Atatürk dinledikten sonra :
bir zamanlar bir arkadasim beni cemiyete götürdü.
Ne oldugunu anlamadan kendimi mermer bir salonda buldum
yüzlerini tam göremediğim kişiler vardı.
Daha geniş bir salona aldılar bizi salonda kalabalık toplanmış
kılıçlı bir tören yapılıyordu.
Kılıçların arasından geçip kutsal bir kitaba el bastık.
bir daha o binaya ne gittim nede ugradım
benim masonlugum bundan ibaret.
Ve Mim Kemal e döner
Reisiniz kim?
Mim Kemalde zatıaliniz deyince Atatürk:
Ben mason cemiyetine girmem,çünkü başkalarının prensiplerine degil
ancak kendi prensiplerime uyarım der ve konuyu kapatır.



NAZIM HİKMET E DAİR
Yine bir aksam sofrasında,
plakta bir siir calmaya baslar
Ataturk bu nedir .Çelebi efendi? der,
Nazım Hikmet siiri diye cevaplar ,çelebi,
simdi nerde bu adam ?
Bursa hapisanesinde
bunun üzerine Atatürk:
şimdi bu adamı dısarı çıkarsak ,bizimle çalış desek
gelmez .Halk fıkrasına sokalım desek girmez.
girdiği zaman küçüleceğini sanır.kendisinde büyüklük duygusu var.



Üzgünüm yoruldum bu günlükte bu kadar...Atatürk le ilgili yazılan bir çok hikaye var tabi:
asagıda yazacaklarım Atatürk e 12 yıl uşaklık yapmış olan
Cemal Granda nın anılarından derledim.
bir insanı en iyi yanında çalışanın tanıyacağına inanıyorum,

gece gündüz olan beraberlik anlatımlarını daha degerli kılıyor bence .




AMSTRONG AZ BİLE YAZMIŞ.
Amstrong adlı bir yazar Atatürkle ilgili yazdığı bir kitapta,
onun içki alemlerine deginerek olumsuz ve yakışıksız yüklenmelerde bulunuyordu.
hükümet bu yüzden kitabın yurda sokulmasını yasaklamıştır.
o dönemin cumhurbaskanlıgı umumi katibi Hikmet Bayur Atatürk e ingilizce
çevirisini yaparak okur.
fakat bir kaç sayfa atladığını görür.
bayur mırın kırın eder,atatürk ısrar edince çevirir.
paşam sizin kastamonuda şapkayı basınıza giydiğinizi anlatırken agır
kelimeler kullanmış der.atatürk söyle cevaplar:
İnsanlara bazen hayvan sıfatları yakıştırır aslan gibi deriz,
canı istemiş öyle düşünmüs bizi, bayagi eglenceli bir kitap
hükümet yasaklamakla hata etmiş der(özgüven budur bence benim sahsi yorumum)



HALKIN EKMEĞİYLE OYNAMAYIN.
İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ
Paşam heberiniz olsun ekmeğin fiyatını artırdık
ve neden yaptıklarını açıklar 5 kuruştan 7 kuruşa çıkarmışlardır.
Atatürk :
Ne yaptiniz Vali bey ,fakir milletin zaten yemek için sadece ekmegi var
onamı göz diktiniz bula bula fakirin ekmeğini buldunuz artıracak.
artıracagınıza elinizden geliyorsa yüz paraya indirin lütfen.(kimilerinin
kulakları çınlasın lüks pırlanta elmasdan kdv yi kaldıranlarda var)




KOMÜNİZM VE DEMOKRASİ
Bir klasik akşam sofrasında bu ikisi tartışılır sıra atatürk e gelince
İkisinin arasındaki fark şudur:
mermer ,temiz bir salon içinde çıplak uzanmış güzel bir kadın,
kadının üzerine bir tül örtülmüş
Bu tül işte demokrasidir,tülü kaldırırsanız altından komünizm çıkar
fark budur.




MASONLUK
Yine Atatürk ün bir aksam sofrasında
Mim Kemal Öke masonluğu övmektedir.
Atatürk dinledikten sonra :
bir zamanlar bir arkadasim beni cemiyete götürdü.
Ne oldugunu anlamadan kendimi mermer bir salonda buldum
yüzlerini tam göremediğim kişiler vardı.
Daha geniş bir salona aldılar bizi salonda kalabalık toplanmış
kılıçlı bir tören yapılıyordu.
Kılıçların arasından geçip kutsal bir kitaba el bastık.
bir daha o binaya ne gittim nede ugradım
benim masonlugum bundan ibaret.
Ve Mim Kemal e döner
Reisiniz kim?
Mim Kemalde zatıaliniz deyince Atatürk:
Ben mason cemiyetine girmem,çünkü başkalarının prensiplerine degil
ancak kendi prensiplerime uyarım der ve konuyu kapatır.



NAZIM HİKMET E DAİR
Yine bir aksam sofrasında,
plakta bir siir calmaya baslar
Ataturk bu nedir .Çelebi efendi? der,
Nazım Hikmet siiri diye cevaplar ,çelebi,
simdi nerde bu adam ?
Bursa hapisanesinde
bunun üzerine Atatürk:
şimdi bu adamı dısarı çıkarsak ,bizimle çalış desek
gelmez .Halk fıkrasına sokalım desek girmez.
girdiği zaman küçüleceğini sanır.kendisinde büyüklük duygusu var.



Üzgünüm yoruldum bu günlükte bu kadar...

7 yasında babasını kaybetti ve yetim kaldı.
yanlız ve içe kapanık bir çocuk olarak oradan oraya sürüklenmeye başladi.

8 yaşında okuldan alındı ve köyde yaşadı.
zamanını tarlada karga kovalayarak geçirdi.

10 yaşında yüzü kanlar içinde kalacak şekilde ,yeni okulundaki
hocasından dayak yedi.sinir ve korkudan 3 gün evden çıkmadı.

17 yasında hayalinde ki okulun istedigi bölümü için ,
not ortalamasını tutturamadi.

24 yaşında tutuklanıp,günlerce sorguya çekildi ve 2 ay hapis yatti.

25 yaşında sürgüne gönderildi.

27 yaşında kendisinden ir yaş büyük meslektası ,kendisininde üyesi oldugu
dernegin çalıçmaları için kahraman ilan edilirken kendisi hiç önemsenmiyordu.
dogdugu sehirde rakibi törenlerle karşılanırken,o kalabalıklar içinde olanları
yanlız başına izliyordu.

30 yaşında amiri onu kendisinden uzaklaştırmak için başka göreve atadı.
yeni görevinde fiilen işşiz ırakıldi.

37 yaşında böbrek rahatsızlıgından 2 ay hasta ve yanlız hastanede yattı.



38 yaşında savunma bakanlıgı tarafından görevinden alındı.


38 yaşında bir toplantıda giyebilecegi bir kıyafeti bile yoktu.
baskasından redingot ödunç alarak katıldı.cebinde sadece 80 lirası vardı.


38 yaşında hakkında tutklama kararı çıkarıldı.



38 yaşında en yakın 5 arkadaşından üçü ,kongre heyetine üye olmasın diye
aleyhinde oy kullandı.



39 yaşında hakkında idam kararı çıkarıldı.
sonra ne mi oldu ...


42 yaşında T.Ccumhuriyetinin ve halkının cumhurbaskanı oldu.
çok bedel ödemişşin be atam.
seni ne kadar anıyorum aşkla .
vatan sana minnettar
ruhun şad olsun.


yani sonuç olarak:
herkes engellerle karşılasır.
herkes zor durumda kalabilir.
herkes ihanete ugrayabilir.
önemli olan aştıgı engel kadar büyüktür insan.
inadına yaşıcan ,inadına dayanacaksın..
bedellerde ödeyeceksin,

bütün sıkıntılar ve zorluklar ,atamın düşmanlar için dedigi gibi gelir ve giderler.

düşunmşumdür;Mustafa kemal nasıl bu kadar adildi diye..
şimdi herkes dürüst olsun ve düşünün sadece şu örnegi verecegim:
vatani düsman ele geçirmiş
yakmış,yıkmıs.
kadınlara tecavüz etmiş.
çocuklar öldürülmüs.
bayragın çignenmiş.
ve sen dünyanın bile inanamayacagı şekilde topraklarını geri alıyosun.
tabi yaşanan piskolojinin etkisi malum .
halkta gazla yunan bayragını sermiş atamın ayaklarına.
ve sen nasıl büyük bir adamsın ki
bayrak bir milletin onurudur ,çignemek bize yakışmaz.
işte bu yüzden büyük olunuyor galiba...
ya da çanakkalde yatan anzak askerleri için annelerine hitaben;
onlar artık bu vatanın evlatlarıdır ,diyebileceksin...
ne çok ögrenecek seyimiz var senden...

Hiç yorum yok: