15 Temmuz 2009 Çarşamba

güleyimmi aglayayım mı bilemedim.

Allah çenem düştüüü...
bu da yaşça benden hayli büyük birinden dinledigim bir hikaye.
babasından bahsetti.
hayli çapkın bir adamdı ,annaemi kaçırmış ,annem anadolu kadınıydı.
babamın çapkınlıkları artık umurunda bile degildi,kendini namaza ve
ibadete vermişti diyerek rahmetli olmuş babasının maceralarını
anlatmaya koyuldu.
bir gün ben 5 yada 6 yaslarındayken annemle vapurdan indik
iskelede ben annemle yürürken ,babamı ilerde birhanımla sarmas
dolaş otururken gördüm.
cocugum ya annemin elini bırakıp,hızla baba baba diyerek babama
koştugumu hatırlıyorum.
babamsa hiç istifini bozmadı.
yanındaki hanıma dönerek:
vah yavrucak gördün mü babasına benzetti.
bende hırsla sen benim babamsın diyerek bagırıyordum.
bunun üzerine ,
yavrum senin annen nerde diyerek yanındaki hanımdan izin
isteyerek benim elimi tutup gel seni annene gotureyim diyerek
beni uzaklaştırdı.
bir yandan beni çimdikliyerek sakın bana burda baba deme çobuk annenin yanına
diyerek azarladı.
yani şimdi bu adama ne denir allahaskına....ama eminim bunu okuyan beyler,kahkaha
atıyorsunuz ama kendinizi o yaslara götürüp çocuk pskolojisine inerseniz,yuzunuzdeki
gülümseme donabilir yaniii..gülmeyin bıyık altından.
yani trajı komik bir anı..
anlatana dedim ki:
bunu herkese anlatacagim vede eger gnün birinde bir kitap yazarsam...bir karakterde
bunu yaptırmam lazım..bu da öyle aslında çok hikayem var ama hepsini yeri geldikçe paylaşacagım..yani paşa gönlüm istedigi zaman ..saglıklı ve esen kalın.

Hiç yorum yok: